İthalat ve ihracat danışmanı Pınar Asil, dış ticaret uzmanı ve gazeteci Suat Elibüyük ile hayvancılık sektörü ve Türkiye’nin potansiyeli üzerine konuştu.

Hayvancılığın insanoğlunun varlığı süresince süregelen ve ekonomik açıdan önemli bir faaliyet alanı olduğunu belirten Asil, günümüzdeki ürünleri sayesinde, tüm ülkeler için önemli bir ekonomik güç kaynağı haline geldiğini dile getirdi.

Asil, hayvancılık sektörünün; yem sanayi, et ve süt mamulleri sanayii, dericilik ve veteriner ilaçları gibi birçok bileşeniyle yeni istihdam alanları oluşturarak ulusal geliri artırma potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

Türkiye’nin hayvancılık potansiyeline ilişkin konuşan Asil, “Ülkemiz, coğrafi özellikleri bakımından hayvancılık için son derece elverişli bir konumda. Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında küçükbaş hayvan varlığı açısından 1. sırada, büyükbaş hayvan varlığı açısından ise Fransa'dan sonra 2. sırada yer almaktadır.” ifadelerini kullandı.

Asil, 1980’li yıllardan itibaren köylerden kentlere göç ile hayvan sayısının hızla azalmaya başladığına dikkati çekerek,  “Bunun sonucunda, 2010 yılında canlı hayvan ve et ithalatına başladık. 2015-2021 yıllarında devlet destekleri sayesinde bir artış sağlansa da, son dönemde büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısında azalma gözlemleniyor.” dedi.

Asil, hayvancılığın son yıllardaki ithalat ve ihracat verilerine ilişkin değerlendirmesinde “Zaman zaman artış ve azalışlar gösterse de 2017-2018 yıllarında ithalat zirve yaptı. Ancak 2022 yılı sonundan  itibaren ithalat oranları tekrar artış göstermiştir. İhracat tarafında ise, 2018 yılına kadar yok denecek kadar az olan küçükbaş hayvan ihracatı, 2022 yılında 540 bin baş seviyelerine çıkmış, ancak bu rakam 2023 yılında 44 bin başa düşmüştür.” şeklinde konuştu.

İthalat sürecinde karşılaşılan zorlukların, ülkeler arası ticaret kurallarından kaynaklandığını belirten Asil, “Tarım Bakanlığı tarafından yürütülen sağlık ve sertifikasyon süreçleri, gümrük işlemleri ve yurtdışında bulunan tedarikçilerle yapılan sözleşmelerin zorluğu göz önüne alındığında, birçok engel ile karşılaşıyoruz. Özellikle hava koşulları ve yüksek sıcaklıklar, hayvan nakli sırasında sorun yaratabiliyor.” diye konuştu.

Asil, hükümetin son yıllarda açıkladığı hayvancılık yol haritasının, stratejik öneme sahip ürünleri kapsadığına değinerek, “Ancak mevcut durumdan hareketle, kırmızı etteki ithalat bağımlılığının sona erdirileceğine dair yeterli politika göremiyorum. Mevcut sorunlar devam ederse, ithalat sarmalında kalmaya devam edeceğiz.” dedi.

Gıda üzerindeki stratejilerin arttığını gözlemlediklerini dile getiren Asil, hızla artan dünya nüfusu ve kısıtlı kaynakların, gıda teminini stratejik bir hale getireceğini söyledi.

Asil, Türkiye’de kırsal kalkınmanın sağlanması için akılcı ekonomik politika tedbirlerine ihtiyaç olduğunu ifade ederek, gelecek dönemde teknoloji ve sürdürülebilir üretim yöntemlerinin daha fazla önem kazanacağına dikkati çekti.

Hayvancılık sektörünün geleceği için umutlu olduğunu dile getiren Asil, bu alanın desteklenmesi gerektiğine inandığını ifade etti.